Hamamböceği Ne Yer?
Hamamböcekleri için seçebilecekleri bir besin türü neredeyse yok gibidir. Haşere türlerinin neredeyse hepsinde bu ortak özellik mevcuttur. Önlerine gelen her şeyi yerler. Hamamböcekleri özellikle mutfak alanlarında yıkanmamış tabaklar, çatal kaşığa sinen tatlı tuzlu besinlerden yiyecek oluştururlar.
Hamamböceklerinin, yedikleri ve içtikleri besinlerden ziyade aslında insanlara vermiş olduğu zarar daha önemlidir. Hamamböcekleri çok hızlı üreme özelliklerine sahiptirler. Hamamböcekleri mutfak tezgahları ve insanların aktif olduğu sahalarda özellikle geceleri çıkar. Bu alanlara kusmuk ve dışkı bırakırlar. Mutfağın lavabosunda görülen hamamböcekleri ise bu alanlarda salyasını akıtır. İnsanlarda görülen gıda zehirlenmeleri, alerjik reaksiyonlar, cilt hastalıklarının başında haşere türlerinin bıraktığı izler vardır.
Hamamböceği Evlerimize Kadar Nasıl Ulaşır?
Hamamböceği evlerimize kadar çok basit sebeplerle ulaşır.
Hamamböceği eşiklerden ve kapı altlarından kolaylıkla içeri girebilmektedir.
Hamamböceği, duvar çatlakları içinden istediği alana kadar uzayabilir.
Hamamböceği, rutubeti, nemi, küfü ve karanlığı sevdiği için bu alanlarda bakteri bolluğundan burayı yuvası yapar.
Hamamböceği, açık unutulan kapı ve pencerelerden içeri girmeyi başarır.
Hamamböceği, wc ve banyo borularından ve de tesisat döşemeleri arasından rahatlıkla evlerimize girmektedir.
Hamamböcekleri bazı hastalıklarda neden olmaktadır. Hamamböcekleri, mantar, humma, dizanteri ve çeşitli alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir.
Mücadele ve Yöntemler Nelerdir?
Sıvı ilaçlama
Jel ilaçlama
Kokulu ilaçlama
Kokusuz İlaçlama
Fare İstasyonu
7/24 hizmet sunan çağrı merkezimizi arayarak, hamamböcekleri hakkında bilgi alabilir, ilaçlama ve uygulama yöntemlerini öğrenebilir, ilaçlama fiyatları fırsatlarından yararlanabilirsiniz.
Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olan ilaçlarımız, ruhsat ve izin belgelerimizle ev ve iş yerlerinizde lekesiz ve iz bırakmadan garantili ilaçlama yapıyoruz. İlaçlarımız hedef odaklıdır. Doğa ve çevre dostudur. Diğer canlı türlerine asla zarar vermez. Bu yüzden Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklenmektedir.