GÜNEŞ IŞINLARININ CİLDİMİZDEKİ ETKİLERİ-KORUNMA KREMLERİ
GÜNEŞ IŞINLARININ CİLDİMİZDEKİ ETKİLERİ-KORUNMA KREMLERİ
Güneşin cildimize verdiği zararlar nelerdir?
Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalan cilt kabalaşır, sertleşir, kılcal damarlar belirginleşir, lekeler, çiller oluşur. Mimik çizgilerinde, kırışıklıklarda artma, cildin elastik yapısını kaybetme olası yıpratıcı etkilerdir.
Güneşin ışınlarının etkisiyle yağ bezi aktivasyonunun artması, ciltteki sivilcelerin ilk başlayış devresi olan “siyah nokta”ların artışına neden olur.
Özellikle, yüz ve el derisinde, cilt kanseri öncüsü sayılabilen, kahve renkli, pürtüklü, pullu oluşumlar süregelen, güneş hasarının zemininde belirginleşir.
Güneş ışınları deri hücrelerindeki genetik yapıyı farklılaştırabilir. Genetik yapıda ortaya çıkacak bu farklılaşma, deri üzerindeki benlerin değişmesine ve kansere yol açabilir. Dünyada, cilt kanserine yakalananların sayısı her yıl % 5 oranında artmaktadır.
Özetleyecek olursak, ilk sıralarda görülen ışın kaynaklı deri hasarları ;
* cildin erken yaşlanması (kronolojik deri yaşlanmasının hızlanması),
* deri kanseri ve kanser öncüsü oluşumlar,
* alerjik deri reaksiyonları, kurdeşen v.s.dir.
Güneş koruma faktörü (SPF) ne ifade ediyor?
Uzm. DR. İLGEN N-ŞENLİ:
Bir güneş koruyucunun etkinliği bu ürünün GÜNEŞ KORUMA FAKTÖRÜ (SUN PROTECTİON FAKTOR=SPF) değerine dayanır ve ürünün deriyi güneş yanığına karşı koruyabilme yetneğini gösterir. Ürünün koruma faktörü ne kadar büyükse kişinin güneşe karşı direnci de o kadar artar. Yani 30 koruma faktörlü bir ürün kullanıyorsanız güneşe karşı 30 kat daha dayanıklısınız demektir.
Sıklıkla bahsedilen UVA ve UVB ışınlarının farkları ve zararları nelerdir?
Uzm.Dr.İLGEN N-ŞENLİ:
Güneş ışınları, uzun (infrared) ve kısa (ultaviole) dalga boyundaki ışınlardan oluşmaktadır. Ultraviyole, güneş ışınlarının deri üzerindeki olumsuz etkilerinden sorumlu olan kısımdır. Ultraviyole ışınları, yeryüzüne ulaşan radyasyonun yaklaşık % ‘5 ini oluşturur.Bunun % 95-98 ‘i UVA ,% 2-5 ‘i UVB ışınlarıdır. Bu tür radyasyonun niteliği ve miktarı ışınların açısı ,mevsim,ekvatora uzaklık,yükseklik,ozon konsantrasyonu,çevre kirliliği,bulut kitlesi vs.e bağlıdır.
Ultraviyole ışınlarının atmosferden yeryüzüne ulaşma yüzdeleri küçük olmalarına rağmen, enerjileri oldukça büyük ışınlardır ve her iki ışın da güneşin tüm zararlı etkilerinden sorumludur.
Cam, UVA ışınlarını geçirir, ancak UVB ışınlarını süzerek, geçirmez. Kar,güneş ışınlarının % 85-90 ini geri yansıtır. Kışın, kar döneminde, güneş yanıklarının sebebi budur. Deniz kenarında kum, -20 yansıtır. Su,% 50 geçirir.Bu sebeple su altında güneş yanıkları daha fazla olur.UVB daha çok, güneş yanıklarından ; 4 mevsim etkili olan UVA ise cilt yaşlanması ve kansere sebep olma olasılığı daha kuvvetli ışınlardır.
Güneş koruma ürünü seçerken nelere dikkat etmeliyiz?
Uzm.Dr.İLGEN N-ŞENLİ:
İyi bir güneş koruyucu ürün, yüksek miktarda güneş ışınlarını süzen UVA ve UVB filtreleri içermeli, serbest radikal oluşumunu engelleyebilmeli, deriyi nemlendirmeli suya, denize, terlemeye, sürtünmeye dayanaklı, kokusuz, renksiz, etki süresi uzun olabilmelidir.
Güneş ışınlarından korunma kremlerinin seçiminde kişinin ; deri rengi ve tipi, ışık duyarlılığı olup olmadığı, meslek ve aktiviteleri, allejileri göz önünde bulundurulmalıdır.
Herkes aynı güneş koruma ürününü kullanabilir mi?
Uzm.Dr.İLGEN N-ŞENLİ:
Kişi, kendi fototipine uygun ürünler kullanmalıdır. Örneğin, açık tenli ve ince ciltli kişiler çabuk kızarır, kolay kolay bronzlaşmaz ve sürekli çok yüksek faktörlü korunma kremleri kullanmaları gerekir ; esmer tenli kişiler ise kolaylıkla brozlaşır ve bronzlaştıktan sonra daha düşük faktörlü korumalı ürünler kullanabilir.
Fakat sadece fototip değil yaşa bağlı olarak da kullanılan güneş koruma ürünleri farklılık gösterebilir. Çocukların cildi zararlı güneş ışınlarına karşı yetişkinlere göre 3 kat daha fazla hassastır ve güneşe karşı daha hızlı ve daha ağrılı bir şekilde tepki verirler. Çocukların kullandığı ürünler pediyatrik kontrolden geçmiş, kendi ciltlerine özel olarak formüle edilmiş ürünler olmalıdır. Ayrıca ilerleyen yaş ile birlikte özellikle 40 ve 50li yaşlarda cilt kalınlığının 0’unu kaybeder. İncelen cilt, güneşe karşı çok daha fazla savunmasız hale gelir. Bu yaşlarda cildi hem koruyan hem de onarıcı özelliklere sahip ürünler tercih edilebilir.
Cildimizin güneşe karşı geliştirdiği savunma meknizmaları nelerdir. Bronzlaşmak bir savunma mekanizması mıdır?
Uzm.Dr.İLGEN N-ŞENLİ:
Cildimiz güneşe maruz kaldığı zaman ten rengimizi belirleyen melaninin sayısındaki artış sonucunda bronz ten ortaya çıkar. Fakat bu maddelerin üretim sürecindeki artış, güneş lekelerini de beraberinde getirebilir. Yine bu melanin üretimine bağlı olarak cilt kalınlığını da artar ve cilt daha korunaklı hale gelir, epidermisteki ölü hücre tabakası kalınlaşır. Fakat bu savunma mekanizmaları ekstra bir korunma kullanılmadığında ve alınması gereken diğer önlemler alınmadığında yetersiz kalır.
Güneşten korunmak için uygun güneş koruma ürünü kullanmaktan başka neler öneriyorsunuz?
Uzm.Dr.İlGEN N-ŞENLİ
10 ila 16 saatleri arasında güneşte kalınmamalı, güneşe çıkarken şapka ve gözlük kullanılmalı, güneş ışınlarından korunma kremleri güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanmalıdır, gün içinde sık sık tekrarlanmalıdır.Tedavi amaçlı kullanılan bazı ilaçlar (antibiyotikler, akne tedasinde kullanılan bazı ilaçlar, doğum kontrol hapları v.s.) derinin güneş ışınlarına karşı duyarlılığını artırmaktadır. Bu koşullarda, doktorun önerileri doğrultusunda güneş ışınlarından korunulmalıdır.
SPF 2 koruma faktörlü güneş yağları cildimizi güneşten korumak için yeterli midir?
Uzm.Dr.İLGEN N-ŞENLİ:
Cildimizi güneşten korumak için en az 15 koruma faktörlü ürün kullanılmalıdır. Dünyadaki resmi dermatolojik SPF oranı 50 + olarak yer alıyor.
Daha önce belirttiğim gibi bu faktör kişinin ten rengi ve hassasiyetine göre değişir.
Brozlaştırıcı ürünler (otobronzanlar) güneşten korunmamızı sağlar mı?
Uzm.Dr.İLGEN N-ŞENLİ:
Otobronzanlar estetik ürünlerdir, koruyucu değildir. Cildimize yüzeysel bir renklendirme uygulayarak bronzlaşma sağlar ve gerçek bir bronzlaşma gerçekleşmez. Sonuç olarak otobronzan kremler, deriyi UV ışınlarından korumaz .Bu nedenle, ek olarak güneş ışınlarından korunma kremi de sürülmelidir.